Gübreleme ve besleme açısından en az ilgi göre bir bitki grubudur. Genellikle suyun olmadığı kırsal alanlarda üretildiğinden geleneksel tarım usulleri ile üretilmektedir. Ancak taze fasulye gibi seralarda yetiştirildiği yerlerde oldukça kaliteli ve verimli mahsul alınmaktadır.
Baklagilleri diğer bitki gruplarından ayıran en önemli husus, havadaki serbest azotun, biyolojik azota dönüştürmeleri, aynı zamanda toprağın azot kaynağını arttırmalarıdır. Baklagil bitkilerinin kök yumrularıında doğal olarak oluşan nodozite bakterilerileri adeta, toprağa mikrobiyal gübre veya nodozite bakteri kültürü sağlamaktadırlar. Bu yüzden mübadele için önemli alternatif bir bitki olup topraktaki azotu tutunan-kalıcı hale getiren grubudurlar.
Kuru fasulye, mercimek, nohut, soya, gibi protein kaynağı olan baklagillerin doğru ve dengeli beslenmesi halinde, toprağa azot kaynağı olduğu gibi, yapılması halinde kalıntıları ise yeşil gübre olarak tarımda azotlu gübrelerin kullanım miktarını düşürmektedir. Bir taraftan da tedbiri elden bırakmadan iyi takip ederek, azot ihtiyacının tam olarak karşılanamayacağı durumlarda da az miktarda diğer azot kaynaklarından takviye edilmelidir.
Baklagiller, yüksek protein kalitesi ve sahip oldukları lif özellikleri ile kalp ve damar sağlığına olumlu katkıları, E ve B grubu vitaminleri, demir, çinko magnezyum gibi elementler sayesinde, insan bağışıklık sistemini güçlendirmesi oldukça yaygın olarak kullanılmasını sağlamaktadır.
Dünyada oldukça geniş kullanımı olan baklagillerin insanlara ve hayvanlara bu yararı,faydayı sağlamaları için ihtiyacı olan diğer bitki besin maddelerinin tamamını zamanında ve dozunda vermek gerekmektedir. Dengeli beslenmede ön şart bitkinin ihtiyacı olan besinleri dengeli olarak bitkiye vermektir.
Bu yüzden baklagiller havadaki azotu yeterince dönüştüremediklerinde, yapraktan veya damlamadan takviye azotu, yine baklagil bitkilerin topraktan temin edemedikleri besinleri de yine yapraktan ve/veya damlamadan; doğru zamanda, doğru dozda, doğru karışımlar halinde doğru metodla vermek gerekmektedir. Bu da bütün parametreleri göz önünde bulundurarak uygulanacak etkin bir besleme programı ile mümkündür.
Baklagiller azot ihtiyaçlarının bir kısmını üretseler bile , diğer makro ve mikro besinlere ihtiçları vardır. Genel olarak kuru tarımda damlamadan besin takviyesi imkanı olmadığından, baklagillerde bazı besinlerin tohum kaplama- tohum ıslatma yolu ile verilebileceği gibi diğer ihtiyaçları ise yapraktan püskürtme yolu ile karşılanabilir.
Baklagil tohumları kolay kaplanabilir olma avantajları sayesinde, yabani otlar ile olan rekabette; zinko, kök geliştirici organomineral gübreler ve/veya bakteri kültürü ile kaplanması baklagillere avantaj sağlayacaktır. Çünkü toprağa karıştırılan her besin aynı zamanda zararlı otları da beslemektedir. Oysa tohum kaplama baklagil bitkilerinin çimlenmesinde ve güçlü kök salmasında, yabani otlara karşı çok etkili avantaj sağlayacaktır.
İnternet sitesinde besleme programlarında, baklagillerin her çeşidi için ayrı bir besleme programları yanında, yalnız bir çeşit için, kuru tarım, sulu tarım, yapraktan besleme, damlamadan besleme, traktörle uygulama ve/veya sırt pompası ile uygulama gibi çok miktarda ve çeşitte besleme ve gübreleme programları bulacaksınız.
Gübreleme ve bitki besleme programları açılış sayfası makalesinde bahsedilen, üreticinin vereceği bilgiler doğrultusunda, her üreticinin özel şartları ve imkanlarına göre, özel gübreleme ve beslem programları hazırlanarak, üreticinin tek bir kuruşunu zayi etmeden ve kullanacağı her girdiden, gübreden ve tarım yardımcılarından maksimum verim alması sağlanmaktadır- sağlanacaktır.
Baklagil grubu olan sebzeleri 4 ana vejetatif zamana ayırırız,
Tohum ıslatma ve/veya kaplam ki yukarıda değinildi. Çinko ve kök geliştiriciler sağlanması gerekmektedir.
Azot ağırlıklı gübre ihtiyacının olduğu bu dönemde Agronom MAX 111, bir miktar fosfor ve magnezyum verilmelidir. Fosforun emilmesi ve sağlıklı döl dökülmesi, çinko yanında magnezyum da çok önemlidir. Bu dönemde döllenmeye hazırlık ve sağlıklı çimlenme için, Agronom MAX 111 yanında bir miktar Agronom 20.20.20 +ME ve Naftocine önerilir.
Agronom 10.30.20+ME gibi fosfor ağırlıklı NPK gübreleri, yine bir miktar magnezyum özellikle bakır, bor, demir, çinko, mangan, molibden, içeren şelatlı mikro maddeleri verilmelidir. Mikro besinler içerisinde Demir, Çinko, Mangan ve Bakır şelatlı olmaları gerekmektedir. Bu mikro besinler şelatsız olarak yapraktan kullanıldıklarında, bitki öz suyunda bulunan fosforla çökelti vererek iletim demetlerini tıkaması söz konusu olduğu gibi bitkinin büyümesinde yavaşlamaya sebebiyet vereceklerdir.
Kireçli topraklarda sulama sularına, Agronom Water pH Regulator gibi pH düzenleyiciler verilmelidir. Bu vejetatif dönem en kısa olan dönemdir çok dikkatli yönetilmelidir.
İleride olabilecek mikrobiyal hastalıklara karşı baklagillere besinlerle direnç kazandırmak için kükürt-üre kompleksi gibi organomineral gübreler ve şelatlı bakır gübreleri de tavsiye edilmektedir. Bu dönemde de çiçek dökülmelerine karşı Naftocine takviyesine ihtiyaç duyulmaktadır.
En uzun vejetatif dönemdir. Artık verimli bir hasat, sağlıklı ve dengeli beslenmiş baklagiller elde etmek için en geniş fırsatların olduğu dönemdir. İlk meyve tutumu haftasında Agronom 10.30.20 verilebileceği gibi 2. haftadan sonra Agronom 10.05.40 +ME gibi potas ağırlıklı gübrelerle besleme programına devam edilmelidir. Bu dönemde de yine Agronom COMBI II gibi şelatlı mikro besin uygulamaları ile yüksek verimde, daha sağlıklı ve dengeli beslenmiş baklagiller hasat edilecektir.
Gerektiğinde verim arttırmak için Agronom Gibbest 31 SP gibi giberellic acid içeren bitki gelişim düzenleyicileri de uzmanlarca tavsiye edilebilmektedir. Potas ağırlıklı gübreler yanında hasada doğru Agronom CALCIUM gibi yapraktan kullanılabilen kalsiyum nitrat çözeltileri tavsiye edilmektedir.
Taneleri insana, kalan artıkları hayvanlara yem ve bitkilere yeşil gübre olarak yarayan baklagiller, her üç canlının da temel gıda kaynağı olan besin elementlerini içeren bir hazinedir. Ne doğrarsan aşına o gelir kaşığına demiş atalarımız. Zengin mineraller ile, şelatlı mikro besinlerle , özellikle PK’lı gübrelerle, baklagilleri ne kadar sağlıklı ve dengeli beslerseniz, pazar ve besin değerini o kadar, zengin ve etkin kılmış olursunuz.
Besin ve pazar değeri olmayan bir bitki yetiştiriciliğinin milli servete zararı, boşa zaman kaybı, boşa arazi kaybı, dışında diğer canlılara ancak karın doyuracak, katma değeri olmayan bir saman niteliğinde bitki üretilmiş olunacak demektir. Oldukça maliyetli olan tohumları böylesi bir riske atmayı kimse göze alamaz. Artık bilinçli tarım yapmadan küresel üreticilerle rekabet edilemeyeceği gibi insana, hayvana da bir faydası olmayacaktır.
Sağlıklı insan için önce sağlıklı bitki.