Meyvelerde Gübreleme ve Besleme Programları

Çok yıllık bitkilerden meyveler; tüketici tarafından çok aranan, hemen her gün, gıda ve/veya gıda katkı maddesi olarak tüketilen besin ve gıda değeri yüksek olan bir bitki grubudur. Direk tüketildikleri gibi, hoşaf, kompostosundan- reçeline, marmaletine; içeceklerden - kurutulmuşuna, tatlısından- çerezine kadar çok geniş üretim alanına ve endüstrisine sahip bir gruptur. 

Türkiye’de meyve yetiştiriciliği Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren çok büyük gelişmeler kaydetmiştir. Üç yanı denizlerle çevrili olan ve Asya ile Avrupa arasında bir geçit oluşturan ülkemiz birçok meyve kategorisinde dünyada öncü, birçoklarında önemli bir üretici aktör, bir birçoklarında da kendi kendine yeterli bir durumda bulunmaktadır. 

Dört binden fazla endemik bitki türüne sahip ülkemizde; meyve konusunda da endemik çeşitler açısından da dünya da ilk sıralarda yer almaktadır. İklim, toprak, su, makroklima ve mikroklima zenginliği ile, kısacası tarım ekosisteminin üstün avantajları ile endemik bitkilere verdiği özel lezzet ve besi değeri yanında, mango, kivi gibi tropikal ve subtropikal bitkiler için bile, meyvecilikte ülkemize önemli bir üretim üssü imkanı sağlamaktadır.

Ülkemizdeki bu tarımsal ekosistem avantajını iyi yönetemez isek, zamanla toprak vs.  katma değerini yitirir, kısırlaşır. Bu durumda en önemli husus toprağın gücünü, kuvvetini ve asgari besin değerini yitirmeden, optimum verimi almaktır. Bu yüzden önce toprak analizlerini tam olarak yapıp, toprağın besin değerini görmek gerekmektedir. Meyve ağaçları gibi kökü sürekli toprakta olan çok yıllık bitkilerde toprağın besin değeri çok önemlidir.

Sonra hangi meyve yetiştirilecek ise, o bitkinin sezonluk besi ihtiyaçlarının ne kadarı topraktan karşılanabileceği, diğer ilave ihtiyaçları olabilecek azotlu gübrelerden, organik gübrelere, ne zaman, ne kadar, hangi uygulama yolu ile verileceğinin belirlendiği, bitki besleme programları ile üretim yapılmalıdır.  

Meyve yetiştiriciliğinde çeşit seçiminde gerek iç ve gerekse dış pazar istekleri gözden uzak tutulmamalı, daima yüksek kaliteli ve verimli çeşitler üzerinde durulmalı, uygun çeşitler en uygun ekolojide yetiştirilmeli, ıslah konusunda hastalık ve zararlılara dayanıklı çeşit elde edilmesine büyük önem verilmelidir.

Meyve yetiştiriciliğinde modern yetiştirme tekniklerine uygun olarak sık ve çok sık dikim sistemleri uygulanmalı, budama, ilaçlama, derim kolaylığı, meyvelerin daha iyi renk alması, birim alana daha fazla fidan dikilmesi, yüksek verim, erken meyveye yatma gibi avantajlardan dolayı bodur anaçlarla bahçe tesisi teşvik edilmelidir. 

Türkiye’de genel de yetiştirilen meyveler, elma, armut, kiraz, şeftali, nektarin, kayısı, vişne, kızılcık, dut, erik, malta eriği, muşmula, ayva, üzüm, nar, portakal, mandalina (mandarin), limon, zeytin, greyfurt,  iğde, trabzon hurması, kivi, incir,mango, avokado, muz, gibi birçok tür ve her türün de bir çok çeşidi üretilmekte, iç tüketime sunulmakta ve ihracatı yapılmaktadır. Ağaçlı bitkiler olmadıkları takdirde karpuz, kavun gibi yerde biten, çilek, böğürtlen, ahududu, yaban mersini, gibi çalı bitkileri de meyve sınıfında gruplandırılmaktadır. 

Bu kadar farklı çeşitlerin bulunduğu meyveler için tek besleme programından söz edemeyiz. Her birinin farklı istekleri farklı sulama ve farklı bakım usulleri vardır. Meyvecilikte toprak, damlama ve yapraktan besleme yönetimi çok önemlidir. Çok yıllık bu bitkilerde, bir sezon ürün almak bir sezon beklemek, kışın ağaçların uyuduğu gibi görüşler çoktan tarihe karışmış durumdadır. Artık zeytin dahil her meyveden, yapılan özel besleme ve bakım programları sayesinde her yıl, kaliteli ve yüksek verimde meyve hasadı yapılabilmektedir. 

Örneğin eskiden özellikle yaşlı meyve ağaçlarından her yıl meyve alınamıyordu. Yapılan modern usul aşılama, budama ve besleme programları ile yüksek verim alınabilmektedir. Bu sayede  ve çiftçiye her yıl sürdürülebilir ekonomi girdi sağlanmakta, her yıl artan miktarda ihracat yapılabilmektedir. 

Her yıl meyve almak ekonomik olarak güzel bir gelişme ancak, toprakta meyve ağaçlarının da belli bir dayanma gücü var. Ayrıca modern büyük ölçekli meyve bahçelerinde zararlılarla mücadele etmek, ürettiğimizi korumamız gerekmektedir. Bunun için Ufuk Tarım olarak, bitkiyi erken dönemde koruyan ve bitkiyi güçlendiren ön koruyucu preparatları ve organomineral gübreleri önermektedir. Buna bitkisel üretimde ön koruyucu mühendislik diyoruz. Bitki hastalanmadan bitkiyi ön koruyucu ürünlerle verim düşmeden, bitki strese girmeden bitkiyi güçlendirmek ve hastalıklara karşı direnç kazandırmak.

Ufuk Tarım uzmanlarının hazırladıkları genel bitki besleme programlarını internet sitemizde bulabilirsiniz. Ancak her meyve çeşidi için farklılıkları gözeterek özel gübreleme ve bitki besleme programlarını hazırlamaları için ‘gübreleme ve bitki besleme programları’ makalesinde üreticiden istenen bilgileri iletirseniz özel gübreleme ve besleme programları hazırlanacaktır.

Genel gübreleme ve besleme programlarında önce toprak düzenleyicilerle asgari torprak besi değerini, pH değerini ve organik madde değerini sağlamak lazımdır. Organik madde kaynağı verilirken sinek, böcek çekecek şekerli ve ısıl işlem görmemiş organik gübrelerden toprağı korumak gerekmektedir. Özellikle ağır metal içermeyen leonardit kaynaklı organik maddeler, doğal zeolit gibi su tutucular, Agronom Water pH REGULATOR gibi kuvvetli asit ve/veya peroksit gibi kuvvetli oksidan maddeler içermeyen pH düzenleyiciler kullanılmalıdır.

Bitkide yanlış gübreleme yapıldığında kayıp bir yıllık olur ki olmaması lazım, ama toprağın bozulması çabuk olur geri kazanılması ise zor olur. Toprağı sağlıklı tutmadan sağlıklı bitki yetiştiremezsiniz, sağlıklı bitki yetiştiremezsiniz sağlıklı hayvan üretemezsiniz, her iki kaynaktan beslenecek olan sağlıklı nesil yetiştiremezsiniz. Bitki yetiştiriciliğinde her parametre sağlıklı ve doğru olmalıdır, zincir hep en zayıf halkadan kopar, diğer halkaların kuvvetli olması yetmez. Topraktan tohuma, tohumdan hasada, havadan- suya, ilgili her girdi dikkatlice seçilmeli ve doğru bir şekilde kullanılmalıdır. 

Her canlıda olduğu gibi sağlıklı ve verimli bir meyvecilik için önce besleme sonra koruma prensibi öne çıkmaktadır.